İnsanın kendi özgür iradesiyle yeryüzünde gerçekleştirdiği her türlü eylem, tutum ve davranışın ölüm ötesi hayatta bir şekilde karşılığının verileceği hususu, başta Kur’an olmak üzere ahiret inancına sahip diğer dinlerin kutsal metinlerinde ve mitolojik anlayışlarda ortak bir unsur olarak yer almaktadır. Kur’an’da insanın ölüm ötesinde karşılaşacağı bu durumun olumlu boyutu, bir diğer ifadeyle yapılan iyi davranışların ödülü olarak “cennet”, olumsuz boyutu, bir diğer ifadeyle kötülüklerin karşılığı olan cezalandırma ise “cehennem” olarak geçmektedir.
İyiliğin ahiretteki karşılığı olan cennet, bütün dinlerde yeşil, ağaçlı, gölgeli, insanın zevkine hitap edecek her türlü nimetleri içeren bir mekân olarak karşımıza çıkmakta, Kur’an’da bu tasvirler sunulurken oldukça canlı ve somut şekilde ayetlerle aktarılmaktadır. Bu araştırmadaki temel hareket noktası, Kur’an’ın sunduğu cennet tasvirlerinin ve bunlar arasında yer alan özelliklerin, insanın ruhsal ve sosyal dünyasındaki anlamını ortaya koymak ve özellikle ayetlerde geçtiği üzere cennet kavramı hakkındaki yorumları gündeme getirip konuyu tartışarak ilgili ayetleri daha doğru anlamaya çalışmaktır.
Ayrıca şu konuya dikkat çekmekte fayda vardır. Her ne kadar bazı mantıksal çıkarımlarla varlığının delillendirilmesi mümkün kabul edilse de cennetin, gözlem ve deneyle hakkında bilgi sahibi olunabilecek bir alan olmadığı, tamamen bir inanç konusu olduğu açık bir gerçektir.