Dünyanın her bir köşesinden gelen, ülkenin en iyi hafızlarıyla Kocatepe Camii Konferans salonunda buluştuk. Diyanet İşleri Başkanı ve kalabalığın iştirakiyle yarışma başladı. İnsanın kendi ülkesini, bayrağı altında Türk hafız olarak temsil etmesi gerçekten onur vericiydi ve bir o kadar da zordu. Sıra bana geldiğinde Allah’ın lütfuyla güzelce okudum. Yarışmadan çok sonra edindiğim bilgiye göre en fazla puanı Mısırlı Jüri üyesi Celal Fuat Hammam’dan almıştım.
1990 yılında hafız olup, 10 yıllık hayalimi 2000 yılında Dünya Kur’an-ı Kerim Ezbere okuma 1.si olarak gerçekleştirmiştim. Ailem yanımdaydı ve onların sevinç gözyaşlarına tanık olmuştum. Anneme ve babama evlat olarak Dünya da verdiğim en güzel hediyeydi. Ülkemi en güzel şekilde temsil etmenin gururunu ve huzurunu yaşıyordum.
İstanbul’a döndüğümüzde hayırseverler Kur’an Okuma dalında dereceye giren hafızı ödüllendirmek istemişler. 1998’ten itibaren her gün, Eyüp Sultan Camiinde, sabah namazı öncesi cemaatin önünde Kur’an-ı Kerim in 1.cüzünü ezbere okurdum. Bundan hareketle, Eyüp Sultan konağının bahçesinde kıymetli zevat ve ailemin huzurunda bana güzel bir araba hediye edildi. Allah c.c bu hediyeyi Kur’an dan dolayı bana veren hayırseverlerden ve beni gece gündüz yetiştiren başta babam Hacı Hafız Hüsnü Okumuş olmak üzere tüm hocalarımdan Allah razı olsun. Hafız kardeşlerime ve namzetlere selam olsun ve onlara da nasip olsun inşallah.
